9062907d-04e2-4b3a-aed5-4366496b136b-w

 

Sanatçı Zeynep Esmeray Özadiktı; Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) İstanbul 2. bölge, 3. sıra milletvekili adayı olarak gösterildi. ANKA Haber Ajansı’nın sorularını yanıtlayan Özadiktı, şunları söyledi:

 

“ÖNEMLİ OLAN BİZDEN BİR TEMSİLCİNİN MECLİSTE OLMASI ÇÜNKÜ BİZ KUYUDAYIZ”

 

“Ben politik arenadan ve aktivizmden çekilmiştim. Hem oyunlarıma yoğunlaşmak hem de gençlere alan açmak için uzak duruyordum. Seçim yaklaşınca tabandan böyle bir istek olduğunu duydum. Bir hastalık geçirdim, ‘Ben yapamam’ dedim. Çanakkale’de yaşıyorum, buradaki TİP’li arkadaşları kendime çok yakın hissettim. ‘Üye olurum, Çanakkale’ye gidince uğrayacak bir yerim olur’ dedim. Partiye LGBTİ+ bireyler de geliyormuş, komisyon oluşturacaklarmış vs. onlara deneyim aktarırım dedim. TİP’teki arkadaşlar üye olduğumu öğrenmiş. Beni aradılar, sizinle yüz yüze görüşmek istiyoruz dediler. Ben de tiyatro yapıyorum, kültür-sanatla ilgili konuşacağız zannettim. Çocuklar bayağı bir çalışmışlar, altyapısını oluşturmuşlar, tabandan gelen bir altyapı. Ben de şımarıklık yapamadım. Çünkü LGBTİ+ hareketi için çok önemli bir şey. Ben olmasam, başka biri olsa aynı şekilde destek verirdim. Önemli olan bizden bir temsilcinin mecliste olması. Çünkü biz kuyudayız. 30 yıldır, ben kendimi kuyuya düşmüş Yusuf gibi hissediyorum. O kervan ne zaman gelecek beni kurtarmaya, bizi kurtarmaya. Belki de bu kervanın geleceğine işarettir. Umarım seçilir ve orada olurum.

 

“BENİM YAPABİLECEĞİM LGBTİ+’LARA EŞİT ŞARTLARDA, REFAH İÇİNDE YAŞAYABİLECEKLERİ BİR DÜNYA BIRAKMAK”

 

Ben Kürt kimliğimden dolayı, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) döneminde HDK Meclisi’ndeydim. O tarafa yakın hissettikleri için biraz serzenişler geliyor. Aslında destekliyorlar fakat yakın olduğum kişiler, ailemden birileri, ‘neden Yeşil Sol Parti’den değil de TİP’ten aday oldun’ diye soruyorlar. Ben de diyorum ki, ‘Aslında aynı bloktayız, talepler aynı.’ Neden TİP? Çünkü TİP gerçekten çok samimi ve genç üyelerden oluşuyor. Çok candan ve cıvıl cıvıllar. Erkan Baş, bir yıldan fazladır, ne olursa olsun biz Meclis’e LGBTİ+’ları sokacağız, diye söz verdi. Böyle bir sözü var. Ben de sosyalist kimliğimden, sınıf eksenli, emek noktasından hayata baktığımdan dolayı buradan aday oldum. Biz görmedik. Bizden sonraki kuşaklara benim bırakabileceğim LGBTİ+’ların da eşit şartlarda, refah içinde yaşayabileceği bir dünya. Ben artık bu yaştan sonra bunu yapabilirim. Ben unumu elemişim, eleğimi asmışım. Bazen de şöyle diyorum: ‘Ben dervişim. Abam dolu. Ben abamdan size veririm. Siz de yeni şeyleri benim abama doldurun. Ben sizin de dervişiniz olayım, taşıyayım.’

 

“ELİMİZDEN ALINAN TÜM HAKLARI GERİ ALMAK İÇİN GÖRÜNÜRLÜĞÜ HER YERDE KURACAĞIZ”

 

Bir kere LGBTİ+’ların aciliyeti var. Yaşama, barınma sorunu, ev tutmama, mahalle baskısı var. LGBTİ+’ların güvende yaşayabilmesi için anayasada cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğinin mutlaka olması gerekiyor. Bizi yurttaş olarak tanımaları gerekiyor, bir talebimiz bu olacak. Yaşayamıyoruz, hiçbir hakkımız, yasal güvencemiz yok. Trans kadın ve erkekler özellikle sağlık alanında çok zorluklar çekiyorlar. Çünkü trans görünürlüğü çok nettir ya da kimliğinizi gösterdiğiniz zaman hemen anlaşılıyor. Bunları gündeme getireceğiz, haklarımızı geri alacağız. Bizim elimizden alınan tüm bu hakları geri almak için görünürlüğü her yerde, evde, okulda, iş yerinde kuracağız. Aslında biz her yerdeyiz, buralarda da görünür olmak istiyoruz. Bunun en iyi ayağı da meclis olur. Meclis’te görünür olduktan sonra, bunlar gündeme gelecek.

 

“ÇOK AZ BİR TALEBİMİZ VAR, HERKES GİBİ YAŞAMAK”

 

LGBTİ+ bireylerin taleplerini de önce Esmeray olarak, TİP olarak dinleyeceğiz. Ve heybeme dolduracağım. LGBTİ+’ların, engellilerin, Türkiye’deki ‘beyaz-zengin-Türk’ olmayan herkesin talebiyle gideceğiz. Ben geçirdiğim kalp ameliyatından sonra engelli raporu aldım ve bir engellilik deneyimim oldu. Engellilerin hiçbir hakkı yok aslında. En son zamla birlikte 2 bin 300 lira maaş veriyorlar. Bu insan tek yaşıyor diyelim. Kiralar 10 bin liradan başlıyor. Kızıyorlar bu insanlara dilencilik yapıyorlar diye, ben de önceleri çok kızıyordum. Artık daha iyi anladım, yolda gördüğüm engelli dilencileri. Çünkü çaresiz, iş verilmiyor, aş yok, kira ödeyemiyor. Ne yapacak? Bu insanları dilenmeye mahkûm ediyoruz. Bütün bunları dile getireceğiz. Herkes gibi bizim de yurttaş olarak, eşit, özgür ve refah içinde yaşayacağımız hayatlarımız olsun. Çok az bir talebimiz var, herkes gibi yaşamak. Bu kadar basit aslında.”

 

“KADIN VE LGBTİ+’LARIN PAZARLIĞI ÜZERİNDEN POLİTİKA YAPILMASINA İZİN VEREMEYİZ”

 

Özadiktı, siyasi partilerin ve siyasilerin LGBTİ+’lara yönelik söylemlerine ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:

“Bu çok görünür aslında. Bir kere iktidar partisi bizi yok sayıyor. Son zamanlarda LGBTİ+’lara yönelik yapılan kampanyalar, büyük aile buluşmaları mesela… Hangi aile bu, biz aile değil miyiz? İktidarda olan partinin tavrı bu. İktidarda olan partiye, Yeniden Refah Partisi şart koştu. Kadınları yok saymak, kadınların edinilmiş bütün haklarını ellerinden almak istiyorlar. Nafakayı alın diyor, yani kadınları eve kapatın, yaşamasın kadınlar diyor. LGBTİ+’ları zaten yok edin diyor. İktidar partisi, bu talepleri kabul etti, ortaklık yaptı.

 

CHP’nin LGBTİ+ ile ilgili açılımları var fakat pratikte çok fazla görünmüyoruz, Genel Merkez’de çok fazla görünmüyoruz. HDP’nin parti tüzüğü ve programında çok ciddi yer verilmiş ve TİP ile birlikte Meclis’te dile getiren tek parti. Ve TİP, zaten ileride bir politika yürüterek beni aday gösterdi.

 

İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmaksızın geri alacağız. Bir kere bunun tartışması olamaz. Kadın ve LGBTİ+’ların pazarlığı üzerinden politika yapılmasına izin veremeyiz. Bizim üzerimizden, bizi yok etmek üzerine pazarlık yapıp, anlaştılar. Meclis’e girersem şayet, TİP’in de benim de en önemli gündemlerimizden biri bu olacak.”