chp

Merhaba değerli dostlar,

 

Uzun süredir sessizce izliyorum, yazmak gelmiyor içimden… Çünkü eleştirsem, zarar vereceğim; övsem, içim rahat etmeyecek. Hele ki CHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonraki kurultay süreci ve bugüne kadarki yolculuğu hakkında konuşmak, insanı çıkmazlara sürüklüyor.

 

Mahkeme sürecini mi eleştireyim, oraya nasıl gelindiğini mi? İnanın, içimde bir çaresizlik var. Ama en çok da bir zamanlar saygı duyduğum, kalemine güvendiğim gazetecileri gördükçe kahroluyorum. Bugün Halk TV’de, Tele1’de, Sözcü TV’de izlediğimiz kalemler, birer “bizim mahallenin trolü”ne dönüşmüş durumda. Bunu söylemek ağır, biliyorum. Ama bir bakın objektif gözle:

 

Muhalif kanallardaki gazetecilerin, yazarların kullandığı dil ile iktidar yanlısı diye küçümsediğimiz AKP trol kalemlerinin dili arasında ne fark var? Bu mudur muhalif gazetecilik? Müdafaa saflarında yer almak, körü körüne vurmak, linç etmek… İktidar yanlısı trollerden ne farkı kalıyor o zaman bu kalem silahşörlerinin? Maalesef, gazetecilik mesleğini kirleten, yozlaştıran figürlerden başka bir anlam taşımıyorlar artık.

 

Ve üzülerek söylemek zorundayım...

 

Eğer bugün CHP yerelde iktidarsa, eğer bugün CHP Türkiye’nin birinci partisi konumundaysa, bunda Baykal sonrası dönemde görev alan liderlerin, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve o dönemin MYK kadrolarının büyük emeği var. Ama ne gariptir ki, birlikteyken hatası görülmeyen insanlar, muhalif konuma düştüğünde bir anda “hain” damgası yiyor. Bu nasıl bir ahlak, nasıl bir siyasi yoldaşlık anlayışı?

 

Evet, ben de Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığına karşı çıkanlardan biriydim. Ancak bir kez aday yapıldıktan sonra, o gün “liderimiz” diye arkasında duranlar, bugün karşısına geçmiş hain ilan ediyorlar. Böyle bir bakış açısı, böyle bir demokrasi anlayışı olabilir mi?

 

Unutmayın, eğer bugün CHP iktidarın en güçlü alternatifi olarak görülüyorsa, bunda Kılıçdaroğlu ve ekibinin katkısı inkâr edilemez. Bu yazıyı sakın şu anki CHP yönetimine karşı bir saldırı olarak algılamayın. Bu, CHP’nin kendi ayarlarına dönmesi, kendi özüne sahip çıkması gerektiğine inanan bir duruşun ifadesidir.

 

Çünkü maalesef bugün Halk TV’de, Tele1’de, Sözcü TV’de ve genel olarak muhalif medyada izlediğimiz kalemler, tıpkı iktidar yanlısı havuz medyasının trol orduları gibi, partiyi bugünlere taşıyan isimlere insafsızca saldırıyor. İşte ben, buna dur demek için yazıyorum.

 

Saygılarımla.

 

HİMMET KAYA