mbnvbkjfnlbs

 

 

Her insan pazara veya alış veriş merkezine gittiği zaman alacağı bir kilo peyniri veya iki kilo sebze-meyveyi özenerek ve seçerek alır. Sağlığını önemsediği için doktora gitmek istediğinde gitmeden önce ön araştırma yaparak gider. Onun için bizlerde seçeceğiz. Bizler, bizim adımıza karar verecekleri, verilen kararları uygulayacak olanları, ülkemizde ve bölgemizde bizlere hizmet edecek olanları seçeceğiz.

 

Unutmamak gerekir ki insan Allah huzurunda seçtiklerinden de sorumludur ve ruz-i mahşerde bundan bile hesap verecektir.

 

Bizim seçtiklerimiz bizim oylarımız ile mezhep bağnazlığı, ırkçılık ve HEMŞEHRİCİLİK üzerinden ayrıştırıcı siyaset yapar ve yüz yıllarca omuz omuza, yan yana kardeş olarak yaşayan Müslümanların bir birlerine nefret ile bakmalarına sebep olacak bir tarzda ayrıştırıcı girişimlerde bulunurlarsa, böylelerini tercih edenler Allah katında bunun hesabını ağır bir şekilde vereceklerdir elbet.

 

Tercihimiz nelerden ve kimlerden yana olmalı? Elbette her insanın farklı farlı tercih nedenleri olabilir. Kanaatimce tercih nedenleri içerisinde en mühim tercih nedenlerimiz şunlar olmalıdır; Zehirli dil, kışkırtan dil, dışlayan dil, nefrete iten dil, kutuplaştıran, kamplaştıran, küçümseyen dilden ve hakaret eden dilden uzak olanlardan yana tercihimizi kullanmalıyız. Zira bu tarz bir dil toplumların biribirine yabancılaşmasına ve kutuplaşmalara neden olur ve toplumun birlik dokusunu bozar. Bu da ülke insanı için büyük bir tehlike arzeder.

 

-Bizler; sağduyu ve soğukkanlılık değil de, siyaset adı altında insanlara nefret aşılayanları tercih etmemeliyiz.

 

-Bizler; siyaset adı altında insanları Sünni, Alevi, Şia diye kutuplaştıranları ve kendileri gibi inanmayanları ötekileştirenleri, ırk üzerinden ayrıştıranları tercih etmemeliyiz.

 

Bizler; kardeşliği, birlik, beraberliği, dayanışmayı ön planda tutanları, kamplaştırmadan, kutuplaştırmadan ilkeli siyaset yapanları, hangi inanca mensup olursa olsun ehliyet ve liyakate değer verenleri, insana ilkeli hizmet edecek olanları, sünnisi, alevisi, şiası ile aynı geminin yolcuları olduğumuz şuuru ve bilinci ile yan yana, omuz omuza, samimice yaşama bilinci ile siyaset yapacak olanları, farklı inançları dışlamayanları ve yok saymayanları, sevgiyi, insafı, adaleti, hakkı, hukuku, erdemli ve onurlu duruşu, temiz siyaseti, farklı görüşlerin, düşüncelerin özgürce konuşulmasına, yazılmasına rahatsız olmayacak olanları, insan ve inanç haklarına saygı duyanları ve bu hakları yerine getirecek olanları ve bu ülkede hepimizin aynı geminin yolcuları olduğu şuuru ile hareket edenleri tercih etmeliyiz.

 

Her insan Hz. İmam Ali aleyhisselamın şu sözünü kendine ilke edinmelidir; “Yanlış yapanları tenkit edin ki yanlışlarından vaz geçsinler, güzel iş yapanları teşvik (takdir) edin ki güzel işlerini çoğaltsınlar.”

 

Halkın ölçüsü ve ilkesi bu kavramlar olduğu zaman sosyal sorunlar büyük bir ölçüde yok olacaktır.