06c1f38b-75d8-4ba2-a475-8ac6de5b6df8-w

 

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bugün Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı'nda 2024-2026 yıllarına ilişkin hazırlanan Orta Vadeli Program’ın (OVP) sunumunu yaptı. Orta Vadeli Programın sunuş toplantısında daha sonra söz alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şöyle konuştu:

 

“DÜN KIRKLARELİ VE İSTANBUL’DA YAŞANAN SELLERDE HAYATINI KAYBEDEN KARDEŞLERİMİZE ALLAH’TAN RAHMET NİYAZ EDİYORUM”

 

“Dün Kırklareli ve İstanbul’da yaşanan sellerde hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. İçişleri Bakanlığımız, AFAD’ımız, valiliklerimiz ve diğer kurumlarımız su baskınlarından olumsuz etkilenen insanlarımızın sıkıntılarının giderilmesi için yoğun bir şekilde çalışıyor. Buradan her iki şehrimizde de özellikle ebediyete uğurladığımız vatandaşlarımıza rahmet dilerken, ailelerine sabırlar, milletimizin başı sağ olsun diyorum.

 

“CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİYLE TÜRKİYE'NİN BAŞTA YÖNETİMDE İSTİKRAR OLMAK ÜZERE NASIL BÜYÜK KAZANIMLAR ELDE ETTİĞİNİ HER GÜN ÇOK DAHA İYİ GÖRÜYORUZ”

 

Orta Vadeli Programın (OVP) ülkemiz, milletimiz ve ekonomimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte Türkiye'nin başta yönetimde istikrar olmak üzere nasıl büyük kazanımlar elde ettiğini her gün çok daha iyi görüyor ve idrak ediyoruz. Katılım düzeyi ve rekabet seviyesi itibarıyla sadece Türk siyasi tarihinde değil, dünya siyaset literatürüne de geçen 14 ve 28 Mayıs seçimlerini hamdolsun tam bir demokratik olgunluk içinde tamamladık. Sandıkların açılmasıyla birlikte tüm belirsizlikler ortadan kalktı ve Türkiye’yi kimin yöneteceği belli oldu. Halkımız bir kez daha ‘güven’ ve ‘istikrar’ dedi. Daha önce ülkemize nakit, vakit ve enerji kaybettiren krizlerin, tartışma ve pazarlıkların hamdolsun hiçbiri yaşanmadı. Seçimlerin üzerinden henüz bir hafta bile geçmeden kabinemizi açıkladık. Ekonomideki kurmay kadromuzu kurduk. Ülkemize ve milletimize hizmet yolculuğumuza kaldığımız yerden süratle yeniden başladık. Eski Türkiye’nin alışkanlıklarından kendilerini kurtaramayanların durumunu ise içimiz acıyarak izliyoruz. 28 Mayıs’ın üzerinden geçen 102 güne rağmen birileri hâlâ kavga ve iç çekişmelerden başlarını kaldıramazken biz işimizi yapıyor, Türkiye’nin sorunlarına çözüm üretmeye odaklanıyoruz.

 

“MUHALEFETİN GEÇMİŞ HATALARINDAN DERS ALARAK OVP GİBİ ÜLKEMİZİN HAYRINA OLAN İŞLERİMİZDE BİZE DESTEK VERMESİNİ BEKLİYORUZ”

 

Yakın coğrafyamızda savaşların ve çatışmaların devam ettiği, küresel ekonomideki olumsuzlukların çeşitlenerek sürdüğü, Afrika kıtasının yeni siyasi krizlere sürüklendiği, dünyada hemen hiçbir ülkenin önünü net olarak göremediği, hasılı mevcut belirsizliklere yenilerinin eklendiği zor bir denklemde riskleri başarıyla yöneterek krizleri ülkemiz için fırsata çevirmeye çalışıyoruz. Muhalefetin de artık birbirleriyle didişmeyi bırakarak yapıcı eleştirileriyle millet adına denetim görevini yerine getirmesini temenni ediyoruz. Hep söylediğimiz gibi; biz Türkiye için en doğrusunu, Türk milleti için en hayırlısını yapmanın peşindeyiz. Siyaseti de ikbal vasıtası olarak değil, millete hizmet aracı olarak görüyoruz. Hiç kimseye ve hiçbir fikre önyargıyla yaklaşmıyoruz. Kimden geldiğine bakmadan ülkemizin faydasına olacak her türlü öneriyi hayırhahlıkla değerlendirmeye hazırız. Bugüne kadar ısrarla sürdürdüğümüz bu müspet tavrımızı inşallah bundan sonra da koruyacağız. Muhalefetin de geçmiş hatalarından ders alarak OVP gibi ülkemizin hayrına olan işlerimizde bize destek vermesini bekliyoruz.

 

“TÜRKİYE, DÜNYADAKİ DİĞER ÜLKELERDEN FARKLI OLARAK KÜRESEL SORUNLARA İLAVETEN ASRIN FELAKETİNİN YOL AÇTIĞI SIKINTILARLA DA MÜCADELE ETMEKTEDİR”

 

Ekonomiyle ilgili planlarımızda 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ilimizde yaşayan 14 milyon insanımızı etkileyen depremi asla göz ardı etmiyoruz. Ülkemiz ekonomisine maliyeti 104 milyar doları bulan deprem felaketi yükümüzü ağırlaştırmakta, mücadelemizi daha da zorlaştırmaktadır. Türkiye, dünyadaki diğer ülkelerden farklı olarak küresel sorunlara ilaveten asrın felaketinin yol açtığı sıkıntılarla da mücadele etmektedir. Ancak devlet-millet dayanışmasıyla nasıl bugüne kadar nice engelleri aştıysak aynı başarıyı depremin yaralarını sarmada da sergiliyoruz. Geride bıraktığımız 8 aya dair veriler, bu gerçeği açıkça ortaya koyuyor. 2023 yılının ilk yarsısında yüzde 3,9 oranında büyüme kaydederek büyüme performansımızı kesintisiz 12 çeyreğe çıkardık. Yıllık bazda ise 13 yıldır aralıksız büyüyoruz. Çeyreklik büyüme performansı ile Türkiye, OECD ülkeleri içinde pozitif ayrışmıştır. Yine bu dönemde, ekonomimizi yıllıklandırılmış olarak ilk kez 1 trilyon doları aşan bir ekonomik büyüklüğe ulaştırmayı başardık. Böylece depremin iktisadi faaliyetler üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlı kalmasını temin ettik.

 

“DÜNYADA SON 60-70 YILIN ZİRVELERİNE ÇIKAN ENFLASYON, DOĞAL OLARAK BİZİM DE SORUNUMUZDUR”

 

İhracatta da yılın ilk 8 ayında 165 milyar doları; yıllık bazda da 253 buçuk milyar doları yakaladık. Turizmde önceki seneye göre çok daha iyi bir sezon geçiriyoruz. İstihdamda da hamdolsun herhangi bir kaygımız söz konusu değil. Yılın ilk 6 ayında emekliliğe hak kazanma koşullarına yönelik düzenlemeler ve depremin olumsuz etkilerine rağmen net 220 bin istihdam artışı sağladık. Dünyada son 60-70 yılın zirvelerine çıkan enflasyon, doğal olarak bizim de sorunumuzdur. Enflasyonla mücadelede başta doğal gaz olmak üzere enerji fiyatlarında hayata geçirdiğimiz sübvansiyon ve kira artışlarına tavan fiyatı uygulamamızın yanı sıra birtakım ilave tedbirler aldık. Fırsatçılara ve açgözlülere yönelik denetimlerimiz artarak devam ediyor. Kimi sektörlerde oluşan fiyat köpüğünün indiğine ve piyasanın dengesini bulmaya başladığına şahit oluyoruz. Merkez Bankası rezervlerimiz aynı şekilde 117,3 milyar dolar seviyesindeki güçlü seyrini sürdürüyor. Sermaye piyasalarımızın hem arz hem de talep tarafında gelişimi devam ediyor. Hane halkı borçluluğunda ülkemiz, gelişmekte olan ülke ortalamalarına göre oldukça düşük bir riskliliğe sahiptir. 2020 yılının milli gelire oranla yüzde 1’lik bir bütçe açığı ile kapattık. Bütçe disiplinimiz, deprem felaketine daha etkin müdahale etmemizi sağladı. Karşı karşıya olduğumuz çeşitli zorluklara rağmen hedeflerimize ulaşma noktasında en küçük şüphemiz yoktur.

 

“OVP, 2024-2026 DÖNEMİNDE TÜRK EKONOMİSİ İÇİN KAPSAMLI BİR YOL HARİTASI TEŞKİL EDECEKTİR”

 

Cumhurbaşkanı Yardımcımız, Strateji ve Bütçe Başkanlığımız ile Hazine ve Maliye Bakanlığımız koordinasyonunda katılımcı bir anlayışla hazırlanan OVP, işte bu mücadelemizde bizlere destek verecektir. Program aynı zamanda, 2024-2026 döneminde Türk ekonomisi için kapsamlı bir yol haritası teşkil edecektir. OVP ile Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun ekonomik perspektifini de yerli ve yabancı yatırımcılarla paylaşmış oluyoruz. İş dünyamızın ve tüm kesimleriyle toplumumuzun destekleriyle OVP'nin ülkemiz ekonomisine en üst düzeyde katkı sağlamasını diliyorum. Hükümet olarak, OVP’ye desteğimizin tam olduğunu özellikle ifade etmek istiyorum."