Hukukçu Figen Çalıkuşu, Türkiye'nin AB sürecinden bahsederken, iktidarın şu ana kadar yapılanların tam tersini gerçekleştirmesi gerektiğini açıkladı.
Hukukçu Figen Çalıkuşu, yaptığı yazılı açıklamada; AB kriterlerinin önemine dikkat çekti. 2005 döneminde Türkiye'nin Kopenhag kriterlerini tam olarak uygulamaya sokarak temel hak ve hürriyetler konusunda AB'yi ikna ettiğini belirten Çalıkuşu, 2011 yılından itibaren sürecin tam bir duraklama dönemine girdiğini söyledi. Çalıkuşu, Türkiye'nin AB sürecinden bahsederken, iktidarın şu ana kadar yapılanların tam tersini gerçekleştirmesi gerektiğini vurguladı.
Çalıkuşu, Türkiye'nin evrensel hukuk değerlerini anlaması ve terör tanımı konusunda AB ile anlaşamayacağının altını çizdi. Çalıkuşu ayrıca, gazeteci Merdan Yanardağ'ın terör propagandası suçlamasıyla cezaevinde olmasını ve bu durumun İsveç gibi AB üyesi bir ülkeye nasıl açıklanabileceğini sordu.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin Osman Kavala için Eylül ayına kadar süre verdiğini hatırlatan Çalıkuşu, gerçekleri konuşmanın önemli olduğunu ve algı yönetimlerine izin verilmemesi gerektiğini söyledi.
“Türkiye, AB üyeliği için şu an yaptıklarının tam tersini yapmalıdır” diyen Çalıkuşu, Türkiye'nin AB sürecinde ilerleme kaydetmek ve hukukun üstünlüğüne dayalı bir demokratik yapı oluşturmak için ciddi adımlar atması gerektiğini belirtti.
Türkiye’de AB kriterlerine uyulması durumunda nasıl bir iklim olacağını değerlendiren Çalıkuşu, şunları söyledi:
“Eğer AB kriterlerini karşılanarak o fasılların tamamı açılabilseydi; bugün böyle bir kriz yaşıyor olmayacaktık, bu derece yoksulluk çekmeyecektik, her gün dört kadın öldürülmeyecekti, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılamayacaktı, cinayet gibi olan iş kazalarında insanlarımızı yitirmeyecektik, ‘Nas’ diyip ekonomiye yön vermeyecektik, AİHM kararlarını yok sayıp Osman Kavala’yı içeride tutmayacaktık, Selahattin Demirtaş’ı tahliye edecektik, Anayasa Mahkemesi kararlarına direnen hâkimleri ödüllendirmeyecektik.”