b6c5853e-6250-47d0-b887-fbe6ba152ad4-w

 

CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, TBMM'de basın toplantısı düzenleyerek deprem bölgesinde yaşanan gelişmelere ilişkin açıklamalar yaptı. Şahin, bölgedeki belediyelere ait çadırların, ‘yerine AFAD çadırı kurulacak’ denilerek söküldüğünü söyledi. Şahin, yurttaşların barınma, beslenme, hijyen gibi temel ihtiyaçlarının hala karşılanamadığını söylerken, "Siz önce çadırların üzerine AFAD yazmayı bırakın, bu insanları kuyruktan kurtarın" dedi.  

 

Suzan Şahin’in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

 

“İSKENDERUN’DA BORNOVA BELEDİYEMİZİN YAPTIĞI ÇADIRLARI KALDIRIP YERİNE AFAD ÇADIRI VERECEĞİZ DEDİLER: Şu an meydana gelen bir olayla ilgili sizi bilgilendirmek istiyorum. Bulunduğumuz bölgede çeşitli belediyelerimizin kurmuş olduğu çadırları şu anda askerlerimiz eliyle kaldırarak yerine AFAD çadırları kurmaya çalışıyorlar. İskenderun’da Bornova Belediyemizin yaptığı çadırları kaldırıp yerine AFAD çadırı vereceğiz dediler. Yetkili Afyon Valisi’ni aradım. Sebebi nedir diye sordum. ‘Bu bir kamu zararıdır. Bu belediyeler, başka devletin belediyeleri mi? Onların verdiği bu çadırlardan neden rahatsız oluyorsunuz? Üzerinde Bornova yazdığı için mi? Üzerinde Bodrum, Beylikdüzü yazdığı için mi kaldırıyorsunuz?’ Dedi ki ‘Daha güvenli çadırlar vereceğiz.’ Bugüne kadar bu çadırları niye vermediniz? Üç gün, yaşam eşiği konumunda olan insanları 72 saat yaprak kımıldatmadan neden kurtarmaya gelmediniz? Günlerce aç, açık, çadırda kalan insanların çadır ihtiyacını neden karşılamadınız? Kızılay çadır satarken neredeydiniz?

 

ÇADIRLARIN ÜZERİNE AFAD YAZMAYI BIRAKIN, BU İNSANLARI KUYRUKTAN KURTARIN: Siz önce çadırların üzerine AFAD yazmayı bırakın, bu insanları kuyruktan kurtarın. Bez, yemek, tuvalet, duş, ped, mama, yiyecek kuyruğundan kurtarın. İnsanca çadırlarına bırakın yiyeceklerini ve hijyen malzemelerini. Şimdi dağıttığınız şeyler dengeli beslenmeye uygun değil. Siz onun üzerinde durun. Şimdi bir deprem komisyonundayım. Herkes sütten çıkmış ak kaşık gibi. Kimse sorumlu değil. GSM operatörleri neden yoktu diye soruyoruz, ‘elektrik kesikti.’ Elektriği sen deprem zamanında keseceksin elbette, bunun önlemini almadınız diye soruyoruz. Şuna döndü bu hikâye. ‘Ağaç nerede, balta kesti, balta nerede, suya düştü, su nerede, inek içti, inek nerede, dağa kaçtı, dağ nerede, yandı bitti kül oldu.’ Kimse sorumlu değil. Kimse bu tedbirleri niye almadı, bunun hesabını vermiyor.

 

 “AFAD, BAŞIMIZA GELEN EN BÜYÜK AFETTİR, ASLA AFFETMEYECEĞİZ, ASLA”

 

İmar aflarına ilişkin yöneltilen soruya Şahin, “Bu imar aflarında silsileyle herkesin sorumluluğu var. Kimse sorumluluk almıyor. Bir şeyi çok merak ediyorum; üç gün bizim GSM operatörleri niçin çalışmadı? Neden bu sığınma alanları gerçekten yok park halinde? Sığınma alanlarının içinde her şey olur; elektrik, soba, aydınlatma, yiyecek, barınma alanları, gıda saklama, sağlık, kurtarma ekipmanları olur… Ciddi sığınma alanlarımız yok. Her biri parmağım kadar yağmurun altında kaldık, dışarıda olanlar dondu. Enkazdan çıkardıklarımız yağmurun altında üşüyerek öldü. Neredeydiniz? Gelmişler, kim gelmiş? Niye bu kadar insan öldü o zaman? ‘Gelemedik yollar kapalıydı.’ Değildi. Gelmek isteyen 6 saatte geldi. Organizasyon yapamadılar. AFAD, başımıza gelen en büyük afettir. Asla affetmeyeceğiz, asla. Bu yeteneksiz, beceriksiz, liyakatsiz insanların, bu insanları bir kısmını toprak altına bir kısmını yaşamlarını dağıtarak hayatlarını zindan edenleri asla unutmayacağız. Herkes sorumluluğunu bilecek. Sorumlular da gerekli cezasını çekecek. AFAD’ın kendi binaları yıkıldı ya. Depreme dayanıklıymış” diye yanıt verdi.