4e9a8815-36fb-4243-a212-96bc706f6dde-w

 

 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘helallik’ istemesini eleştirdi. Akşener, “Halep oradaysa, arşın burada. Madem helallik alacağına eminsin, o zaman derhal sandığı getireceksin” dedi.

 

Akşener, özetle şunları söyledi:

 

İktidarın neden olduğu büyük felaketin yüreklerimizde açtığı yara her geçen gün daha da belirginleşiyor. Ailesinden, evinden, işinden, aşından olan vatandaşlarımız; yaşadıklarını anlatmak, seslerini duyurmak için çabalıyor. Biz de bu sesleri duyurmak, yaraları sarmak için tüm zorluklara, tüm acılara rağmen, milletçe, omuz omuza yılmadan çalışıyoruz. Ancak, gerçekleşen her artçı sarsıntıda yaşadığımız büyük felaketi maalesef tekrar tekrar hatırlıyoruz. Ülkemizin bir gerçeği olan deprem riskine karşı ne kadar da hazırlıksız bırakıldığımızı hatırlıyoruz. Türkiye’yi yönetenlerin can güvenliğimizi ne kadar da önemsemediğini hatırlıyoruz. Kendini devlet yerine koyanlara ne kadar da güvenmediğimizi hatırlıyoruz.

 

Peki, tüm bu güvensizliğe sebep olanlar ne yapıyor? Sorumluluktan kaçmaya devam ediyor. Biz, milletçe hükümetin neden olduğu bu büyük felaketi iliklerimize kadar hissediyoruz. Ama tek bir hükümet yetkilisi, tek bir siyasi, tek bir bürokrat bile bu hissettiklerimizi hissetmiyor. Hâlbuki depreme karşı hazırlık yapmayanlar, meydana gelen felaketten sorumludur. Kurallara, kanunlara, aykırı bina yapanlar, yapılmasına izin verenler, yapılanları imar affıyla affedenler, yandaş müteahhitleri besleyenler meydana gelen felaketten sorumludur. Milletimize, ‘ev’ diye ‘mezar’ yapılmasında payı olan, imzası olan talimatı olan herkes bu büyük felaketten sorumludur.

 

Tüm beceriksizliklerine rağmen hiç mi hiç yüzleri kızarmıyor. Tüm hatalarına rağmen aralarından bir kişi bile istifa etmiyor. Oysa, sorumluluk hissedenler ne yapar? İstifa ederler. Hukuk önünde hesap verirler. Yani, görev ve sorumluluklarının gereğini yaparlar. Sorumlu olanlardan beklenen şey budur. Peki Bay Kriz ve arkadaşları ne yapıyor? Her şeyini kaybetmiş vatandaşlarımızın gözünün içine baka baka utanmadan kampanya yapıyorlar. Utanmadan propaganda yapıyorlar. Utanmadan yalan söylüyorlar. Bu artık bir algoritma haline geldi. İktidarın beceriksizliği nedeniyle başımıza gelen her felakette önce, Sayın Erdoğan, televizyona çıkıp milleti tehdit etmeye, suçlamaya başlıyor. Her gün ama her gün durmadan bağırıyor, çağıyor, hakaret ediyor. Doğruları konuşanları bastırmaya gerçekleri susturmaya çalışıyor. Yetmiyor hemen gidip sosyal medyayı kısıtlıyor. Sonrasında ise baktı olmuyor, işler istediği gibi gitmiyor, anketler istediği gibi gelmiyor, tüm algı operasyonlarına rağmen gerçekleri değiştiremiyor bu sefer de yeniden ekranlara çıkıyor ve helallik istiyor.

 

Ne kendisinin ne bir bakanın ne de tek bir bürokratın sorumluluk almadığı yerde çıkıp bir de utanmadan sorumluluğu vatandaşa yıkıyor. Sayın Erdoğan yeter artık. Depremin üstünden 23 gün geçti. Sen ilk gün, ne dedin? ‘Günü geldiğinde şu anda tuttuğumuz defteri açacağız’ dedin. Yani bu aziz milleti düpedüz tehdit ettin. Şimdi hangi yüzle çıkıp da helallik istiyorsun? Daha dün milletimize, ‘Bunlar kader planında olan şeyler’ diyordun. Bugün çıkmışsın utanmadan onlardan helallik istiyorsun. Daha dün insanlarımıza, ‘ahlaksız, namussuz, adi’ diyordun. Bugün, çıkmışsın utanmadan onlardan helallik istiyorsun. Daha dün, feryat eden depremzedelere, ‘hain’ diyordun. Bugün, çıkmışsın utanmadan onlardan helallik istiyorsun. Hem de Adıyamanlı mazlum ve mahrum kardeşlerimizi üç gün boyunca enkazın altında ölüme terk ettiğin için helallik istiyorsun. Üstelik bunu da sanki önemsiz bir şeymiş gibi sanki randevun varmış da 5 dakika gecikmişsin gibi, sanki borcun varmış da bir iki gün geç ödemişsin gibi söylüyorsun. Ayıptır, günahtır.

 

Bir Cumhurbaşkanının vatandaşlarıyla helalleşmesi ancak makamın gereğini yapmakla olur. Ahlak ve erdemin gereği budur. Bir idarecinin vatandaşlarıyla helalleşmesi istifa ederek, hesap sorarak, sorumluları görevden alarak olur. Bunları yapmayıp üstüne de helallik istemek halkla ilişkiler kampanyasından başka bir şey değildir. Ayrıca cürmün ve haramın helalleşmesi de olmaz. Her gün ekranlarda gördüğümüz enkazlar aynı zamanda bu iktidarın suçlarının enkazıdır. Hükümetin başının cürümlerinin ve haramlarının enkazıdır. Bu ucube sistemin neden olduğu büyük yıkımın enkazıdır. Bir Allah’ın kulunun bile sorumluluk alıp istifa etmediği yerde helallik istemek, Yüce Allah’ın, ‘Adil olun’ emrine apaçık isyandır.