Yaz saati uygulamasına ilişkin belgesel çekimi sırasında aracı görüntülenen polislerin şikayeti üzerine gözaltına alınan ve 17 Aralık 2022 tarihinde tutuklanan, bir buçuk aylık tutukluluğunun ardından tahliye edilen belgesel yönetmeni Sibel Tekin’in “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan yargılandığı davanın ilk duruşması bugün Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.
Yaz saati uygulamasına ilişkin belgesel çekimi sırasında aracı görüntülenen polislerin şikayeti üzerine gözaltına alınan ve 17 Aralık 2022 tarihinde tutuklanan, bir buçuk aylık tutukluluğunun ardından tahliye edilen belgesel yönetmeni Sibel Tekin’in “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan yargılandığı davanın ilk duruşması bugün Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.
Belgesel Sinemacılar Birliği (BSB), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), DİSK Basın-İş Ankara Şubesi, İHD Ankara Şube, İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, 10 Ekim Dayanışması, 10 Ekim Derneği, Uçan Süpürge Vakfı ile çok sayıda sinemacı, gazeteci ve hak savunucusu da duruşmayı takip etti.
Tekin, savunmasında Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu olduğunu, 1998 yılından beri bağımsız belgesel yaptığını, 2000-2007 yılları arasında TRT’de asistan ve kurgucu olarak çalıştığını ve 2007’den beri Hacettepe Üniversitesi’nde kurgu ve belgesel sinema dersleri verdiğini söyledi. 10 Ekim, 5 Haziran ve Suruç katliamları ile Tekel işçileri başta olmak üzere yıllardır toplumsal olaylarla ilgili belgesel yaptığını anlatan Tekin, herhangi bir örgüte üye olmadığını belirterek, beraatini talep etti.
Tekin’in avukatı Murat Yılmaz, şöyle konuştu:
“Bu tür davalarda, bu tür kötü iddianameleri düzenleyen savcıların duruşmalara gelmesi gerekir. Farkındalıklarını artıracağız, algılarını açacağız ve bir başkası için böyle hukuki hata yapmayacaklar. İddianamede, belgesel nasıl çekilebilir meselesini sayın savcının burada öğrenmesi gerekirdi.
Tekin’e yöneltilen suçlamaya okul, kırtasiye ve dolmuş noktalarının yer aldığı belgesel görüntüleri, ev aramasında el konulan dijital materyallerdeki arşiv görüntüleri ve aralarında Evrensel, Atılım gazetelerinin de olduğu basılı yayınlar delil olarak gösterilmişti.
Sibel’e örgüt bulmaya çalışıyorlar. Emniyet yıllardır Sibel’i biliyor, aynı eylemlerde onlar da çekim yapıyor. Sibel’in akademisyen olduğunu, saatlerce aheste aheste keşif yapılamayacağını, Sibel’in çekimlerinin keşif olarak değerlendirilemeyeceğini biliyorlar ama sayın savcı Sibel’i birçok örgütle ilişkilendiriyor. Sayın savcı, bütün örgütleri karıştırmış bir de üstüne hangi örgütle bağlayacağını şaşırmış. TİKKO, THKP-C, PKK, MLKP ve DHKP-C isimleri sıralamış. Bu iddianamenin esas olarak iade edilmesi gerekirdi. Savcı ‘Karanlıkta başlayan hayat çekecekse, yüzleri belli olacak şekilde gündüz çekim yapsın’ diyor. Sibel’in derhal beraat etmesi gerekiyor.”
Avukat beyanlarının ardından mahkeme heyeti, Tekin’in yurt dışı çıkış yasağının devamına, dijital materyallerin bir kısmının iadesine, mahkemeye ulaşmayan materyallerin incelenmesine karar vererek duruşmayı 8 Haziran’a erteledi.